Tatilbudur Anıları
Tatilbudur Anıları

Gel zaman git zaman genel merkezde çalışmaya başladım. Yeni yeni öğrenen, bolca soru soran birinden artık az da olsa uzman oluyor gibiydim. Kurumsal bir yerin keyfini yaşayacağım diye övünüyordum. Doğru, gayet kurumsal bir firmada çalışıyordum. Bir sıkıntı yoktu ama zamanla misafirlerin aşırı boğan şikayetlerinin artması ve farklı durumlardan dolayı huzursuzluk başladı. Kendi işimi, yabancı dille ilgilenme arzusu ağır basmıştı. İnternetten 3 - 5 dakikalık boş vakitlerde ki, bulabilirsem isteme bakıyor ve haber okuyordum. Ama sonra birden engel geldi. 2 - 3 site dışındakilerin hepsi engellendi ve bu uygulama sadece birkaç kişiye yapıldı. Bunlarda bizim gibi Tatilbudur’un asli bünyesinde olmayanlar içindi. Sonra haksız yere kendi hatalarını telafi maksatlı benim üzerimden cari uygulanması, beni tamamen kararımdan çevirdi. Artık burada çalışmak istemeyecektim. Ardı arkası gelmeyen bir farklı uygulama ile de artık yılmaya başlamıştım. Bayram vardiyası hazırlanmıştı. 2 kişi hariç herkesin haftalık iznine ilave bir gün bayram izni vardı ve bu izin bayramın ilk 3 gününe tekabül edebilmekteydi. Ama iki kişi hariç. Bayramın 3 günü de çalışıyordu. O kişiden biri de bendim. İşte artık son damlaydı bu. Ama henüz son nokta değildi.

Bir imkan olsa da çıksam, kendi işimi yapabilsem diye heves ve heva sarf edip duruyorum. Bu süreçte ayrıca evlenip, yuva kurabildim. Zamanın daha neler göstereceği, n ... Devamını Okuyun »

Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 950 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 04.09.2017 | Yorum (0)

Digiturk Anılarım
Digiturk Anılarım

Bir gün benim haberim olmadan Plustelekom çağrı merkezi iş ilanına başvurmuştu. Aramaktan vazgeçip, Erzurum’a dönmüştüm. Bayram gelmişti ki, telefonum çaldı. Bayramdan sonra gelin görüşelim, denildi. Bayram sonrası tekrar İstanbul’a geri döndüm. Dayı oğlu ile görüşmeye girdim. Belgeleri ve tüm özellikleri sundum. İşe alınmıştım. Digiturk euro projesinde Almanca çağrı alacaktım ki, 11 temmuz itibarıyla başladı eğitimler ve ağır ağır Türkçe-Almanca çağrı almaya başladım. Benle beraber Almancı bir arkadaşım daha vardı. Hâlâ muhabbetimiz devam etmektedir. O almancada çok yardımcı oluyordu. Sonra bir gün yeni bir pozisyon açılacak ve seni düşünüyoruz dediler. Mülakat ve sınav sonrasında artık müşteri temsilcisi değildim. Eğitmen - Kalite Uzmanı olmuştum. İlk eğitim gurubunun eğitimiyle ilk başarıya imza attım. Almanca ve Türkçe çağrıları dinleyip, değerlendiriyordum. Gel zaman git zaman ocak ayında işler tam oturmuş ve artık başarı elde edilmişti. Lokasyon başarısında o dönem ki supervisor büyük rol oynamıştı. Sonra Digiturk, onunla çalışmama kararı aldı ve çöküş başladı. Dahası proje kapansın diye adımlar atılır oldu. Takım lideri de olmayınca o işte bize kalmıştı. 3 tl olarak son mücadeleleri verdik. Ama nafile… Bir cuma sabahı kahvaltı akabinde tazminat verilerek proje kapatıldı. An itibarıyla işsizlik başlamıştı. Benle beraber kız kardeşimde benle Digiturk’de çalışıyordu. Hemen başvuru ve görüşmelere başladık. ... Devamını Okuyun »

Eklenti: Görsel 1 ·Görsel 2
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 977 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 29.08.2017 | Yorum (0)

İzmit'ten başlayan İzmir'e uzanan Marmara-Ege gezisi
Marmara'dan Ege'e

Seyahat öncesi planlar

            Henüz seyahatim başlamazdan evvel bir takım planlar da yapmayı ihmal etmedim. Üniversitenin bitmiş olması adeta beni özgür kılmıştı. Bu seyahatime Marmara Seyahatnamesi adını vermeyi planlıyor ve bitiminde bir eser kaleme almayı hedefliyordum. Seyahat sonrası elbette ki geri gelip Erzurum’da bir işe girmek zorundayım. Bu seyahatin ilk durağı İzmit-Kocaeli, sonrasına İstanbul-Pendik olacak. Şayet Halaoğlu Hüseyin o zamana kadar Balıkesir’den dönmezse ve benim de imkânım olursa, bir diğer durak Bandırma-Balıkesir ve ardından Çorlu-Tekirdağ. Bu yaz gezmek istiyorum elbette ki, ama daha çok nişanlımla vakit geçirmek istiyorum. Eee… Şimdiden hayırlısı diyelim ve başlasın bakalım seyahatimizin ilk günü…

İlk Marmara Seyahati

            Nihayet uzun bir Otobüs yolculuğundan sonra Marmara Seyahatime başlayabildim. İlk durak İzmit’ti. Yol yorgunu olmama rağmen pek uyumak istemiyordum, çünkü vaktimi uykuyla geçirmeye hiç niyetim yoktu. Saat 10 sularında güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra ilk etapta İzmit’i gezmek varken ben İstanbul’u gezmeyi tercih ettim. Kartal’a kadar özel araçla gitmiş, oradan da trafik yoğunluğu nedeniyle mecburen Metroya ... Devamını Okuyun »
Eklenti: Görsel 1
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1332 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 29.07.2015 | Yorum (0)

Der Hass eines Kindes
            Das war vorher achtzehn Jahren. Vor eines Tages sah den Mond im Himmel an. Während wir den Mond ansahen, vermuteten wir das Wetter für nächsten Tag, als wir Kinder sind. Wenn wir im Himmel den Mond gut sehen, würde es besser und ohne Wolke sein oder nicht regnen. In dieser Nacht konnte ich den Mond gut und klar ansehen. Das heißt; Morgen würden wir Picknick machen können. Ich wohnte schon in Erzurum und meine einige Relative auch wie uns. Meine Tante und zwei Onkels und ihre Familien wohnten in gleichem Apartment, jedoch wohnten wir in verschiedenem Apartment hinter ihrem Apartment. Ungefähr gab es sieben oder zehn Kinder mit mir. Wir spielten mit ein andern.
Mein Vater arbeitet mit meinem Bruder in anderer Stadt. Zu Hause waren ich und nur meine Mutter. Es war ungefähr 8.00 Uhr. Ich war in meinen Onkels. Mein Onkel kam nach Hause und sagte; „Schnell! Wir gehen zum Picknick.“ Alle Familien meiner zwei Onkels und meiner Tante würden kommen. Ich war glücklich, denn ich wollte auch. Ich glaube, dass ich 8 oder 9 Jahre alt war. Ich sagte auch; „Onkel, Dürfen wir auch kommen, ich und meine Mutter?“ Er hat Ja gesagt. Er hatte LKW, deswegen würden die vielen Leuten kommen können. Das war wirklich super. Ich bin nach Hause so schnell laufen und habe zu Meiner Mutter alles erklärt. Wir würden zum Picknick gehen. Meine Mutter hat viele etwas bereitet und schöne Kleidungen eingetragen. Ich habe im Mark viele Obst, Gemüse und Kola gekauft. ... Devamını Okuyun »
Eklenti: Görsel 1
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1469 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 09.05.2015 | Yorum (0)

Was passiert es? Allein
Was passiert es?Der Tag ist Donnerstag und ich bin zu Hause in Erzurum. Jeder Tag fahre ich in die Universität. Die Tage vergeht sehr schnell. Im Fernseher und Internet, in der Zeitung und in allen Medien zeigt man viele schlechte Nachrichten über die Welt. Heute ist ein Tarantel in Guyana gesehen worden. Ein Man in England hat gesagt, dass er ein Phantom gesehen hat, während er fotografiert hat. Während ich an die Uni besuche, habe ich kein Problem jetzt, aber weiß nicht für nächste Tage. Übrigens schreibe ich einen Roman. Ich denke daran, im April oder vorher im Internet und als Buchform veröffentlichen lasse.
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1418 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 16.10.2014 | Yorum (0)

Hüseyin Sümer, Hakan Tapan, Kübra Markoc
Eylül Gezisi - September Reise (tr)
 
            Tarih 30 Ağustos 2014. Kardeşimin iki yıllık askeri eğitimi tamamlandı ve ilk ataması İstanbul Silivri İl jandarma’ya yapıldı. Kendisi aslında pek sevinmedi, Çünkü o, daha çok güney doğu yahut doğu istiyordu. Lakin kısmet batıyaymış.
Şuanda bu satırları kaleme alırken takvimler 17. Eylül Çarşamba 2014’ü, saatler de 15.28’i göstermekte. 30 Ağustos bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyetimizin zafer bayramıdır. Bizde bu zafer bayramında Erzurum Atatürk Havalimanından İstanbul Atatürk Havalimanına, Türk Hava Yollarıyla uçtuk. Uçuşumuz yaklaşık 1 saat 45 dakika kadar sürdü. İstanbul hava limanından halamın oğlu Hüseyin bizi karşıladı. O da Edirne de ki kısa dönem, yani altı aylık zorunlu askerlik görevini tamamladıktan sonra Çorlu’da bir fabrikada Mühendis olarak göreve başladı. Çorlu’da abisi Ersin ve ailesi ile birlikte kalmakta. Uçaktan indikten sonra Metro ile Sarıyer semtindeki otogara geçtik. Kardeşim Hakan’ın ağır ve sıkıcı eşyalarını otogarda ki emanet bölümüne teslim ettikten sonra bizlerde Emin önünde meşhur emin önü balığını tatmak ve tarihi yarım adada gezi yapmak amacıyla Emin önüne geçtik.  Uzun ve zahmetli otobüs yolculuğundan sonra nihayet Emin önüne vardık.
İstanbul’un lanet olası trafiğini çekmeye daha ilk günden başladık. O kadar Metro, Metrobüs, Otobüs, Minibüs ... Devamını Okuyun »
Eklenti: Görsel 1
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1415 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 09.09.2014 | Yorum (0)

Semra ..., Abdurrahman Hoca, Erdal Başkan,
Cuma günü Sabiha Gökçenden havalanacak olan uçağımız saat 17.00’da hareket edecekti ve bizim en bir saat önceden orada olmamız gerekliydi. Saat 3.45’de çıktığımız yolda yeni sürprizler bizi bekliyordu. Servisle gidiyorduk ve bir anda radyo açıldı ve kanal Trafik haberleri veren bir radyo kanlıydı. Hafta sonu, Bayram hazırlığı ve iş yerlerinin kapanma ve personelin dağılma saatiydi. İstanbul ilk etapta aynı görüntüleri sergiliyor bilindik trafik işkencesi belirginleşiyordu. Fakat bu kez biraz farklıydı ve her geçen saniye trafik daha da karmaşıklaşıyor hızımız biraz daha düşüyordu. Buna paralel zamanda hızla daralıyor saat 17.00’ye biraz daha yaklaşıyordu.
Bu olaylar yaşanırken Abdurrahman hocam ise daha çok telaşa kapılıyor ve stres basmaya başlıyordu. Abdurrahman hocamın öncülüğünde bizim stres ve uçağı kaçırma korkumuz Şoförü bir hayli kasmıştı. Bu durum biraz daha ilerde onu panikleşmesine sebep olacaktı. 
          Saatler 16.50 ve hala yoldayız. Trafiğinin biraz rahatlamasıyla hız alan şoför baskı ve kasılmanın etkisiyle panikledi ve bir anda sağ şeride, hava alanına doğru giden yoldan farklı bir yöne doğru giden yola saptı. Olan olmuş muydu? Erdal başkanımız dur! Yanlış yol değil mi diğerinden gitmemiz gerekliydi diye bir anda tatlı ve sakin bir tepki verdi. Şoför ani bir frenle geriye gelip doğru yola geçmişti fakat dakikaların değil artık saniyelerin hesaplandı andı ve onlarca saniye kaybımız olmuştu.
S ... Devamını Okuyun »
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1403 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 28.10.2012 | Yorum (0)

Hayal dünyamın içerisinde trançalar geçirirken çevreme de bu olguyu kazandırma çabam olumlu sonuçlar vermeye başlamıştı.
2011 Yılının ocak ayında başlattığım “İnternet Teknolojileri Hareketi” ilk olarak Erzurum’da ve çevremde bulunanlarla olmuştu. Makine ve Kimya mühendisliği okuyan halamın oğlunu ilk olarak kendi sitem olan “Gencmevtoo” ile bu harekete dâhil olmasına sebep olmuştum. Arkadaşlarım da uyguladığım bir çok yöntem sadece başlangıç düzeyinde kaldı.
TBD’nin öncülüğünü yaptığı E-ticaret Girişimciliği kursu ile daha büyük boyutlar kazandı. Kendi hayalim olan ekibimi kurma şansı kazandım ve Diyardan.com ile başlayan yolculuk Eylül ayında Diyardan Bilgi Teknolojileri olarak devam ediyor. Bu süre içerisinde yaptığımız bir çok proje içerisinde yurtdışından gelen bir teklif üzerine Revonews.com’u kurduk. İngilizce olarak başlayan haber portalı 5 dilde hizmet kararı aldı. 
İlk aşamada hızlı büyüyen site aramızda ki yasal tedirginlik nedeniyle yaklaşık 1 ay kapatıldı. yasal sorunların telafisiyle tekrar başlayan haber yayını eski gücünü kazanamadı ve son olarak yurtdışın da bulunan ortaklarımız çekilme kararı aldılar.
Büyük başlayan medya projemiz durgunluk kazanmış ve şuan görevdeşlik hareketi bekler hale gelmiştir. Bu bağlamda birçok hizmeti diyardan Bilgi Teknolojileri olarak sunmaya başladık. Sosyal medya, Seo, Web tasarım, Online reklamcılık, Video Düzenleme, vb… Büyüyoruz ve fazlasıyla genişl ... Devamını Okuyun »
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1322 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 28.10.2012 | Yorum (0)

Meine Meinung über Istanbul Ausbildung - ​İstanbul Eğitimi Hakkında kı GörüşlerimÖncelikle İstanbul şehrinden başlamak istiyorum. İstanbul ziyaret etmek ve hayranlığımın yerli olup olmadığına karar vermek için gitmeyi arzuladığım şehir. Bu konu bazında gitmemize sebep olan kişilere bizzat teşekkürlerimi iletmeyi borç bilirim. İstanbul süresince yaptığımız etkinlikler, eğitim, organizasyon ve tabi ki kişi ve kurumlar hakkında görüşlerime de kısaca değineceğim.

         İstanbul’da almış olduğumuz eğitimi eminim ki 10 arkadaşımın farklı yollarla bu derece verimli olarak alabileceğini düşünmüyorum. Şahsım adına 2005 yılından beri hayalini kurmakta olduğum bir çok olay, iş ve eğitimi İstanbul’da buldum diyebilirim. Eğitim benim için güzeldi ve birçok konu verimli oldu. Eğitim belki farklı yollarla alınabilecek düzeyde de olduğu düşünülebilir fakat eğitmenlerimiz tek kelimeyle kusursuzdu diyebilirim. Bu tabiri kullanmış olmam Üniversite ve Lise dönemlerinde karşılaştığım eğitmenlerin zayıf oluşu etkilemiş olabilir. 

        Eğitmenlerimiz eğitimciliğin yanı sıra iş ve hayat tecrübeleri ile örnek teşkil etmekte ve her biri anlatımını uygulamaktaydı bu durum verimli olmasının öncelikli sebebi olduğunu düşünüyorum. Eğitmenlik dışında aile ortamı yaşatmaları bizi çok mutlu etti. Dolayısıyla bütün eğitmenlerime teşekkür etmem gerektiğini iyi bilmekteyim. Özellikle birçok konuda yardımlarından ötürü bazı hocalarımın kısmen adlarını anma arz ... Devamını Okuyun »
Eklenti: Görsel 1
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1559 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 28.10.2012 | Yorum (0)

​Meine Meinung kam, meine Meinung weg - Fikrim geldi, Fikrim gitti Allein
​Meine Meinung kam, meine Meinung weg - Fikrim geldi, Fikrim gitti2011 Mart – Nisan aylarında Hüseyin Sümer ve ben Google özel arama motorunun küresel arama özelliğini alıp yeni bir dizin algoritması yazarak yerel dizin arama motoru özelliğine sahip “Garama” adında bir arama motoru hazırladık.
         Garama, hem bir arama motoru hem de bir sosyal platformdu. Garama ilebirçok dünya dilinde arama yapıldığı gibi dizinde de arama yapılıyordu. Bunun ötesinde en belirgin farkı; Hüseyin arkadaşımın dahi “Tutmaz, gereksiz” dediği hem Gmail gibi bir maili hem de Facebook gibi bir kullanıcı paneli, sayfası ve sosyal bir platformu vardı. Fakat “Google+ Siz” gibi bir adı da yoktu. Yayına girdi ve Eylül ayına kadar kimse fark etmedi ve kimse ilgilenmedi. Hiç kimsenin bir arama motorunda Facebook gibi konuşma, bir şeyler paylaşma, mail ve grup açma özelliğinin olması ilgisini çekmedi. Fakat tarihler Eylül sonlarındayken Google +Siz adlı bir özelliğini duyurdu. Bu arama motorunda Facebook tarzı bir platformdu ve kullanıcı burada bir şeyler paylaşıyor arkadaş ekliyor ve sohbet ediyordu. Biraz gelişmişti çünkü Google yapmıştı. 
Peki sonuç ne sorun ne? 
     Sonuç bizim fikrimiz çalınmanın ötesinde yok olmuştu. Fikrimiz gelmiş ve oturup çay içmeden kalkıp gitmişti.
Sorun ise bunun ilk ve tek olduğunu, sadece Google’a has olduğunu bütün dünya biliyor ve böylede bilecek.
Bizler ise her Türk genci gibi kendi çapımızd ... Devamını Okuyun »
Kategori: Türkiye Anıları | Okunma: 1284 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 01.03.2012 | Yorum (0)

1 2 »