Misal vermek gerekirse, bir okur okuduğu kitabı evvela anlamalıdır. Kitabın türünü, içerik ve vermek istediği öğüdü anlayabilmek bunun temel ilkesidir. Alımlama ise bu unsurların gaye ve olgusunu açıklayabilmek, kavrayabilmek gibi büyük bir iş gerektirir. Akabinde ise yorumlamak gelir ki, bu süreç zamanla yazma ve özetleme isteğini tetikleyecek ve yeni eserlerin oluşmasına vesile olacaktır. Ancak bunların ardından ise en önemli unsur geliyor ki bu, tatbik etmek yani uygulamak ve hayata geçirmektir. Okuduğumuz bir kitapta yalan söylemenin yanlış olduğu anlatılıyorsa ve kitabı bitirdikten sonra hala bir değişim olmaksızın kişi yalana devam ediyorsa hiç bir şekilde tatbik etmekten bahsedilemez.
"Kitap, kişiye bir şey katmalı." diye söylemlerden ziyade,
"Bu kitaptan ben ne kazanabilirim?" diye sormak daha evla olur.
"Ben, bana bir şey katmayan kitabı okumam." Doğru bir karar. Bu tarz kitapla zaman kaybetmeye değmez. Ancak bu tür kitapları anlayabilmek için evvela "
Yok ki, bir kitap hayatıma etki edemesin." diyebilme erdemliliğini gösteriyor olmak önem arz eder. Sonrasında kişi zaten bu tarz kitaplarda dahi bir şey katmayacağını söylemeyecektir. Çünkü hayatımıza her kitap bir şey katmaktadır. Kimi faydalı, kimi zararlı, kimi faydasız...
Bu nedenle bence bolca kitap
...
Devamını Okuyun »