Ben senin yolunda ölmezem gayrı. Ruhiyatta gönlüm şiardır.
Bilindiği gibi her dönem birçok dil konusunda tartışma ve "sorun" diye nitendirilen birtakım gelişmeler olmuştur. 150 yıl önce yazım, Osmanlı harflerinin okunabilirliği sorun olarak görülürken, akabinde Latin harflerine geçilmiş ve büyük bir kelime haznesi silinmiştir. O dönemlerden sonra da bu konu sorun olarak gündeme oturmuştur. Günümüzde ise yabancı dillerin dilimizdeki etkileri ve yozlaşan dil konuları sorun edilmektedir. Her neslin kendi döneminde bir takım dilsel sorunları olacaktır. Günümüzün büyük sorunu, gelecek kuşaklar için önemsiz ve hatta benimsenmiş bir hal dahi olabilir. Bu görüş çerçevesinde günümüz Türkçesine bakılacak olursa birçok açıdan sorun yaşadığı görülebilir.

Arapça ve Farsçanın etkisinden tam çıkamamış, günümüzde Fransızca ve İngilizce sözcüklerin işgaline uğramış bir dil gibi göze çarpar. Bu husularla birlikte dili kullananlar arasında da bir takım fikir ayrılıkları görülür. Kimisi "Özgün Dil" nidasıyla %100 Öztürkçe sözcükleri benimsemeyi önerirken, kimi de Osmanlı Türkçesinin büyük bir köklü zenginlik içerdiğini savunarak bu dilin önemsenmesi gerektiğini savunur. Bazı kesimler ise daha batıcı yaklaşımla özenti bir hale bürünmüş, Türkçesi var olsa dahi yabancı sözcük kullanmayı ilke edinmiştir. Bazı camialar ise TDK ilkelerine sadık kamayı tercih eder. Ama iki kesim var ki bunlar bu görüşlerden ayrıdır. Birinci kesim hiçbirine önem vermez. Türkçeye de gerekli değeri vermed ... Devamını Okuyun »
Kategori: Gelişi Güzel | Okunma: 1089 | Ekleyen: jungnet | Tarih: 10.05.2018 | Yorum (0)